/  Sürdürülebilir Kalkınma   /  Kentsel Dirençlilik Nedir?

Kentsel Dirençlilik Nedir?

Kentsel dirençlilik (urban resilience), küresel ölçekte artan iklim değişikliğinin etkileri (kuraklık, sıcak hava dalgaları, deniz seviyesinin yükselmesi), deprem, sel, kasırga gibi doğal afetler, ekonomik krizler, salgınlar ve sosyal eşitsizlikler gibi tehditlere karşı kentlerin ayakta kalabilme, uyum sağlama ve yeniden toparlanma kapasitesini açıklamaktadır.

Kentsel dirençlilik kavramı; altyapısı, sosyal yapıları, ekonomik faaliyetleri ve çevresel unsurlarıyla birlikte bir kentsel sistemin, ani gelişen yıkıcı tehditlere karşı hazırlıklı olmasını, temel işlevlerini sürdürebilmesini, bunlara uyum sağlayabilmesini, kayıpları en aza indirebilmesini ifade etmektedir. Ayrıca bunlara ilave olarak kentin bu süreçlerden ders çıkararak gelecekteki benzer durumlara daha iyi adapte olabilmesini ve bu olaylardan hızlı ve etkili bir şekilde toparlanma kapasitesini ifade etmektedir.

Dirençlilik sadece fiziksel altyapıyla (binalar, yollar vb.) ilgili değildir; aynı zamanda sosyal (toplumsal bağlar, sağlık hizmetleri), ekonomik (çeşitli iş kolları, yerel ekonomi) ve kurumsal (etkin yönetim, karar alma mekanizmaları) boyutları da kapsar. Temel amaç, kentte yaşayan insanların refahını ve güvenliğini her koşulda korumaktır.

Dirençli bir kentin olası tehlikelere karşı önceden hazırlıklı olması, planlama yapması, riskleri azaltıcı önlemler alması, bir tehdit meydana geldiğinde temel hizmetlerin (su, enerji, ulaşım, iletişim vb.) ve sosyal yapının çökmesini engellemesi beklenmektedir. Bununla birlikte tehdit gerçekleştiğinde de hasarı sınırlaması, kriz sonrası normal yaşama ve işleyişe hızla dönebilme kapasitesine sahip olması ve yaşanan deneyimlerden öğrenerek sistemlerini, altyapısını ve politikalarını gelecekteki risklere karşı daha güçlü hale getirmesi beklenmektedir.

Kentsel dirençlilik, kentlerin ve içinde yaşayan toplulukların sadece hayatta kalmasını değil, aynı zamanda belirsizlikler ve değişimler karşısında gelişmesini sağlamayı hedefler. Kent sakinlerinin güvenliğini ve refahını artırmak, kritik altyapı ve hizmetlerin devamlılığını sağlamak ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek için önemlidir. Özetle kentsel dirençlilik, kentlerin beklenmedik tehditler ve süregelen zorluklar karşısında ayakta kalabilme, adapte olabilme ve daha güçlü bir şekilde toparlanabilme yeteneği olarak ifade edilebilir. Bu, sadece fiziksel altyapıyı değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve çevresel sistemleri de kapsayan bütüncül bir yaklaşımdır.

Kaynakça

  • “Meerow, S., Newell, J. P., & Stults, M. (2016). Defining urban resilience: A review. Landscape and Urban Planning, 147, 38–49.

Korhan MANGIR
Uzman
Proje Uygulama ve İzleme Birimi

korhan.mangir@izka.org.tr