/  Yeşil Büyüme   /  Endüstriyel Simbiyoz

Endüstriyel Simbiyoz

Endüstriyel Simbiyoz Nedir?

Birbirinden bağımsız endüstriyel işletmelerin ortak kullanılabilecek kaynaklarını paylaşarak karşılıklı fayda sağlamak üzere iş birlikleri kurması endüstriyel simbiyoz olarak tanımlanmaktadır. Endüstriyel simbiyoz, doğal ekosistemlerde görülen ve farklı türlerin oluşturdukları simbiyotik ilişkinin benzerinin endüstriyel ekosistemler için kurgulanması temeline dayanmaktadır. Endüstriyel simbiyoz uygulamalarında, işletmelerin yeterince kullanmadığı her türlü atık, yan ürün, enerji, su, ekipman, üst yapı ve insan kaynağı gibi tüm kaynaklar diğer işletmelerin üretim sistemlerine girdi olarak entegre edilmektedir (CEN, 2018).   

Endüstriyel simbiyoz ilk olarak 1989 yılında Frosch ve Gallopoulos tarafından ortaya atılan endüstriyel ekoloji kavramının uygulama yöntemlerinden biri olarak gündeme gelmiş ve işletmeler arasında atık alışverişi yapılan sistemleri tanımlamak için kullanılmıştır. Kapsamı zamanla gelişen endüstriyel simbiyoz günümüzde işletmelerin madde ve enerji değişimi dışında satın alma, tasarım, lojistik, teknoloji gelişimi, ekipman ve teçhizat kullanımı, eğitim ve sağlık hizmetleri, atık yönetimi, yasal izin ve sertifika süreçleri gibi pek çok alanda uzun süreçli ortaklıklar kurması ve dayanışma içerisinde çalışması olarak kabul edilmektedir (Başer, 2014).

Endüstriyel simbiyoz uygulamalarının sahada farklı yaklaşımlarla hayata geçirildiği görülmekte olup en bilinen uygulamalar şöyledir:

1. Kendiliğinden gelişen sistemler: İşletmeler arasında kaynak riskini azaltma, yasal yaptırımların getirdiği yükü paylaşma ve ekonomik kazanım elde etme amacıyla kendiliğinden gelişen sistemlerdir. Bu konuda en bilinen örnek 70’li yıllarda Danimarka’nın Kalundborg bölgesinde faaliyet gösteren işletmelerin atıklara uygulanan yüksek vergilerle baş edebilmek amacıyla birbirlerinin atıklarının, yan ürünlerinin, atık su, atık buhar ve enerji gibi diğer çıktılarının alışverişini yapmalarıyla ortaya çıkan Kalundborg Endüstriyel Parkı olarak gösterilmektedir (KS, 2020).

2. Kolaylaştırılmış sistemler: İşletmeler dışında aracı bir yapı tarafından işletmeler arası iş birliği fırsatlarının tanımlandığı, iş birliklerini hayata geçirebilmek için işletmelere teknik destek sağlandığı ve ilgili kurumların koordinasyonunun sağlandığı sistemlerdir. Ulusal ölçekte uygulanmaya başlayan İngiltere Ulusal Endüstriyel Simbiyoz Programı (NISP) kolaylaştırılmış sistemlerin en iyi örneklerindendir. 2002 yılında üç bölgede bölgesel kalkınma ajanslarının fonlarıyla başlatılan ve sonrasında ulusal bir programa dönüşen NISP, günümüzde yirmiden fazla ülkede uygulanmaktadır (ISL, 2019).

3. BİT destekli sistemler: İşletmelerin kendi sektörleri dışındaki fırsatlardan haberdar olmaları için bilgi akışını sağlayan atık değişim mekanizmalarının geliştirildiği uygulamalar olup en bilinen örnekleri pasif çevrimiçi atık borsalarıdır.

4. Planlı sistemler: Merkezi bir planlama doğrultusunda mevcut endüstriyel alanların endüstriyel simbiyoz iş birlikleri doğrultusunda yeniden yapılandırıldığı ya da yeni endüstriyel alanların oluşturulduğu sistemlerdir. Güney Kore’de 2005 yılında mevcut endüstri bölgelerinin yeniden yapılandırılmasını amaçlayan Eko-Endüstriyel Park Programı (EPP) planlı sistemlerin içinde başarılı bir örnektir. İlk beş yıllık dönemde seçili endüstri bölgelerinde başlatılan pilot projelerin ekonomik ve çevresel kazanımlarla sonuçlanması ile simbiyotik ağlar ülke çapına yaygınlaştırılmıştır (Park, 2018).

Endüstriyel simbiyoz işletmelere sağladığı çevresel, ekonomik ve sosyal faydalar ile döngüsel ekonominin en etkin araçlarından biri olarak görülmektedir. İşletmeler endüstriyel simbiyoz uygulamalarıyla üretim maliyetlerini azaltmakta, atık ve yan ürünlerden ek gelir elde etmekte ve kurulan iş birlikleri sonucunda yeni pazar fırsatları yakalamaktadır. Atık geri kazanımı ve yeniden kullanımı yoluyla kaynak verimliliği sağlanmakta, aynı zamanda kirliliğin kaynağında kontrol edilmesi ve çevre kalitesinin korunması mümkün olmaktadır. Yaratılan yenilikçi iş fırsatları ve yeni istihdamlar ile sosyal fayda sunan endüstriyel simbiyoz uygulamaları talep odaklı yenilikçi ürün, süreç ve teknoloji geliştirilmesini sağlayarak yerelde eko-inovasyonun geliştirilmesini hızlandırmaktadır (CEN, 2018).

KAYNAKÇA

Emine Bilgen EYMİRLİ
Uzman
Yeşil Büyüme Politikaları Birimi
bilgen.eymirli@izka.org.tr