/  Yenilik ve Girişimcilik   /  Sosyal Girişimcilik

Sosyal Girişimcilik

Sosyal girişimciliğin “toplumsal fayda elde etme amacına ulaşma yolunda serbest piyasa yöntemlerini de kullanan, kar elde etmeyi amaçlayan, ancak elde ettiği bu karı da faaliyeti sonucunda elde ettiği toplumsal faydayı artırmaya harcayan girişim” olarak tanımlanması mümkündür. Ancak kavramın çok geniş bir şekilde yorumlanabilmesi nedeniyle literatürde genel kabul görmüş bir tanım yerine farklı açılardan ele alınan, kriterler ve özellikler üzerinden değerlendirilen sosyal girişimcilik tanımları mevcuttur.  

Tespit ettiği sosyal sorunu çözme amacını güden sosyal girişimlerin yenilikçi yaklaşımlara sahip olması, sorunların çözümünde kaynak kullanımını göz önüne alması, sosyal ihtiyaçları önemsemesi, faaliyeti sonucunda bir sosyal değer meydana getirmesi sosyal girişimciliğe ilişkin aktarımlarda dile getirilen özelliklerin bir kısmıdır.[1] Ayrıca sosyal girişimleri sosyal yardım kuruluşlarından ayıran temel özelliklerden biri de ele aldıkları sorunun çözümüne yönelik çalışmalarında tekil örnekleri iyileştirmek yerine topyekûn bir değişim yaratmayı ve  çözümleri yaygınlaştırmayı  hedeflemeleridir.[2]

Sosyal girişimciliğe ilişkin önemli bir husus da ticari girişim ile olan farkıdır. Sosyal girişimlerin de ticari girişimlerin de kar amacı güdüyor olması kavramın anlaşılmasında tereddüt oluşturabilmektedir. Ancak ticari girişimler ile sosyal girişimler arasındaki temel fark kar elde etme ya da etmemek değil kuruluşun temel amacı ile ilgilidir. Sosyal girişimlerin amacı toplumsal fayda elde etmektir ve bunun gerçekleştirilmesi için de kar elde etmesi ve bu karını tekrar amacı için kullanması beklenmektedir. Ancak ticari girişimlerde temel amaç kişisel/kurumsal çıkardır ve elde edilen kar da yine bu amaç için kullanılmaktadır. Sosyal girişimlerin tamamen kar odaklı ticari girişimler ve sadece sosyal fayda odaklı sivil toplum kuruluşları arasındaki konumunu göstermesi açısından aşağıdaki tablo açıklayıcı olacaktır.

Şekil 1. Sosyal Girişimlerin Konumu[3]

Sosyal girişimcilik olarak kabul edilebilecek faaliyetler dünya için yeni değildir. Yüzyıllardır toplumlarda dayanışma ve hayırseverlik faaliyetleri yürütülmektedir. Ancak özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında sivil toplumun güçlenmesi ve ekonomik ve sosyal aktör olarak yerini alması neticesinde sosyal destek faaliyetlerinin yapısı hayırseverlikten sosyal politikaya doğru değişmiş ve çeşitlenmiştir. Kavramsal olarak sosyal girişimcilik ilk kez 1953’te yayımlanan H. Bowen’in “İşadamlarının Sosyal Sorumlulukları” adlı kitabında yer almıştır.[4] Ancak kavram 1990’lı yıllar itibariyle bugünkü karşılığını edinmiştir. Bu kapsamda, bir sosyal girişim olan ASHOKA’nın[5] Bill Drayton tarafından kuruluşu bu anlamda milat kabul edilmektedir. Avrupa içerisinde de sosyal girişimciliğin gelişimi 1990’lı yıllarda İngiltere’de ve özellikle İtalya’da olmuştur. Sosyal kooperatiflerin özellikle İtalya’da yasal altyapıya kavuşturulması neticesinde sosyal girişimler olağanüstü bir büyüme hızı yakalamış ve birçok alanda faaliyet göstermeye başlamıştır.[6]

Sosyal hizmet ve sosyal politika alanında ihtiyaç duyulan yenilikçi çözümlerin geliştirilmesine yönelik olarak sosyal girişimcilik önemli bir boşluğu doldurma potansiyeline sahiptir. Ekonomik ve toplumsal sorunların arttığı koşullarda yenilikçi ve sürdürülebilir olmayan desteklerin yaratacağı olumsuz ve sürdürülebilir olmayan etki yerine sosyal girişimcilik gibi yenilikçi ve sürdürülebilir sonuçlar elde edilebilecek alanların güçlenmesi oldukça değerlidir.

Kaynaklar

A Map of Social Enterprises and Their Eco-systems in Europe, Avrupa Komisyonu, 2015.

Defourny, j., Nyssens, M., “Conceptions of Social Enterprise and Social Entrepreneurship in Europe and the United States: Convergences and Divergences”, Second EMES International Conference on Social Enterprise University of Trento, 2009, s.1-26.

Güler, B. K., “Yoksullukla Mücadelede Sosyal Girişimcilik: Ashoka Üyelerinden Sosyal Yenilikçi Örnek Uygulama”, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 13/3, 2011, s.79-111.

Güzel T., “Sosyal Girişimcilik”, Uluslararası Kalkınma – Girişimcilik Sempozyumu Bildiri Kitabı, Kırklareli Üniversitesi, 2010, s.59-69.

Sosyal Girişimler ve Türkiye – İhtiyaç Analizi Raporu, TÜSEV Yayınları, İstanbul, 2010.


[1] B. Kümbül Güler, “Yoksullukla Mücadelede Sosyal Girişimcilik: Ashoka Üyelerinden Sosyal Yenilikçi Örnek Uygulama”, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 13/3, 2011, s.87. Avrupa Komisyonu bunlara ek olarak girişimlerde katılımcılığı ve sosyal adaleti de temel bir kriter olarak değerlendirmektedir. A Map of Social Enterprises and Their Eco-systems in Europe, Avrupa Komisyonu, 2015, s.9.

[2] Sosyal Girişimler ve Türkiye – İhtiyaç Analizi Raporu, TÜSEV Yayınları, İstanbul, Aralık 2010, s.8.

[3] Cliff Southcombe’un2010 yılında Türkiye’de Sosyal Girişimcilik Konferansı’nda yaptığı sunumdan alınmıştır. Sosyal Girişimler ve Türkiye İhtiyaç Analizi Raporu, s.8.

[4] Tülay Güzel, “Sosyal Girişimcilik”, Uluslararası Kalkınma – Girişimcilik Sempozyumu Bildiri Kitabı, Kırklareli Üniversitesi, 2010, s.63.

[5] Sanskrit dilinde “kederin yokluğu” anlamına gelen ASHOKA, bugün Türkiye de dahil 92 ülkede ofisi bulunan küresel bir sivil toplum kuruluşu ve bir sosyal girişimdir. 

[6] Jacques Defourny,  Marthe Nyssens, “Conceptions of Social Enterprise and Social Entrepreneurship in Europe and the United States: Convergences and Divergences”, Second EMES International Conference on Social Enterprise University of Trento, 2009, s.2.

Arın HÜNLER
Uzman
Yenilik ve Girişimcilik Politikaları Birimi

arin.hunler@izka.org.tr