/  Yenilik ve Girişimcilik   /  Startup

Startup

Startup kavramı son yıllarda çok sık karşılaşılan ve Türkçe’de çoğunlukla “girişim” ile eş anlamlı kullanılan bir kavramdır. Yeni bir işe başlangıç anlamı taşıyan, teknoloji tabanlı ürün ya da hizmet geliştirmek amacıyla kurulmuş ve çoğunlukla 0–5 yaş arasındaki girişimci işletmeleri işaret eden startuplar kısa süre içerisinde geniş kitlelere hitap edebilen, müşteri odaklı kurgulanan, temel amacı hızlı büyümek olan ve yerel ölçeğe sıkışmadan ulusal ve uluslararası alana açılabilen şirketlerdir.

Kavramın hem yabancı dilde hem de Türkçe’de üzerinde mutabakat sağlanmış net bir tanımı olmamakla birlikte genellikle barındırdığı nitelikler ve benzer kavramlarla olan farklılıkları üzerinden açıklanmaktadır. Eş anlamlı kullanılan girişim kavramı bugün geleneksel mesleklerin yanı sıra hem büyük hem KOBİ sınıfındaki işletmeleri de kapsarken startup kavramı çok daha farklı özellikler barındıran yapılara işaret etmektedir. Özellikle geleneksel girişimler ile farklılıklarını ortaya koymak kavramın daha net anlaşılmasını sağlamaktadır.

Benzer anlamlarda kullanılan startup ve girişim kavramları aşağıdaki başlıklarda farklılaşmaktadır:

  1. Mevcut Probleme Yaklaşımları: Geleneksel girişimler halihazırda çözüm üretilmiş ve iş modeli oluşturulmuş problem üzerinden ilerlerken startuplar henüz bir çözüm üretilemeyen konulara odaklanır ya da probleme ilişkin çözümü teknolojiyi kullanarak daha verimli bir şekilde revize eder. Girişimler birbirini taklit ederek benzer işler yaparken startuplar farklılaşarak büyüme imkanı yakalar.
  2. Hedef Alan Farklılığı: Geleneksel girişimcilik dar bir alanda hizmet veren, genişleme arzu ve potansiyeli görece zayıf olan bir yapı iken startuplar büyüme beklentilerine paralel olarak en geniş alanlara hitap ederek pazarı genişletmeyi, gelirlerini hızla artıracak bir kitleye ulaşmayı hedeflerler. Kurguladıkları iş modeli çok geniş bir coğrafi alanda karşılaşılan sorunu çözmeye odaklanmıştır.
  3. Risk Algıları: Bir yatırım, girişim mi startup mı olduğu farketmeksizin her koşulda risk taşımaktadır. Ancak geleneksel girişimler halihazırda çözümü mevcut olan problemlere yönelik bir faaliyet olduğundan iş modelleri bellidir ve riski oldukça azdır. Bunun yanında startupların çalışmaları henüz probleme yönelik çözümün yeni üretildiği bir alan olduğu için hem hazırlık sürecinde hem de uygulamada ciddi riskler barındırır. Bu risk startupların varlığını tehdit etse de yüksek gelir elde edilmesinin de bir koşulu olduğundan startup tarafından özellikle tercih edilen bir husustur.
  4. Pazarda Yaratılan Dönüşüm: Geleneksel girişimler ürüne ilişkin pazarda bir değişiklik yaratma çabasında olsa da bunun etkisi çoğunlukla hissedilemeyecek oranda küçüktür. Startuplar ise yenilikçi uygulamaları ve geniş kitlelere hitap etme istekleri nedeniyle ürünlerinin yer aldığı pazarda kökten bir dönüşüme yol açabilir, yepyeni bir ürünün pazara hakim olmasını sağlayabilir.
  5. Çıkış Stratejisi: Geleneksel bir girişimci temel olarak ürününü satarak gelir elde etmeyi, işletmesinin gelişerek uzun yıllar ayakta kalmasını hedeflemektedir. Bunun yanında yatırımı ile duygusal bir bağ kurmayan startup girişimcisinin beklentisi ise doğru zamanda hisselerini satarak en yüksek getiriyi elde etmek ve startuptan çıkış yapmaktır.
  6. Üstel (Eksponansiyel) Büyüme Yeteneği: Startupların temel hedefi yüksek ivmeli bir büyüme ile kısa sürede yüksek bir gelire ve pazar payına ulaşmaktır. Bu büyümenin ivmesinin büyüklüğü ne kadar fazla olursa startupların durumu o kadar başarılı görülmektedir. Bu büyümeyi temelde yüksek teknoloji ve Ar-Ge ile sağlamaktadır. Geleneksel girişimler açısından bakıldığında ise hem yüksek ivmeli bir büyüme çok istisnaidir hem de riski artırdığı için girişimci tarafından tercih edilmemektedir. (HBR, 2019)

Kaynakça:

Arın Hünler
Uzman
Yenilik ve Girişimcilik Politikaları Birimi
arin.hunler@izka.org.tr